Ayvalık, Balıkesir’in en önemli ilçelerinden bir tanesi. Hemen güneyinde diğer bir cennet ilimiz olan İzmir bulunuyor. Yaklaşık 22 adanın sarmaladığı, Cunda (Alibey Adası) gibi meşhur adaya da ev sahipliği yapan Ayvalık, ülkemizin en güzel evlerinin hatta tarihi konak sayısı bakımından da en çok konağın bulunduğu bir şehir. Aynı zamanda Ayvalık, Ege bölgesi kültürünün kendine has özelliklerini şehrin dört bir yanında barındırıyor. Ne mi o kendine has özellikleri ? Güleryüz, samimiyet ve her daim neşe…
Her ne kadar yaz mevsiminde gidilesi bir yermiş gibi dursada, aslında 4 mevsim görülmesi gereken bir şehir. Kışın yağmur tanelerinin sokakları şenlendirdiği, bahar mevsiminde ise mis gibi Ege denizinin havasını içinize çekerek dolaşabileceğiniz bir yer. Kuzeyinde Kaz dağları, batısında Ege. Bir insan başka ne ister ki bir şehirden dedirtecek derecede mis gibi bir şehir Ayvalık.
Ayvalık, aslında neredeyse 500 yıllık bir şehir. Kydonia ismi ile bilinen, mübadeleler yaşamış, bir çok milletin aynı çatı altında barınmasını sağlamış bir yer. Bu yüzden, özellikle Rumlardan bir çok yapı hala dimdik ayakta kalabilmiş. Bölgeye has sarımsak taşı sayesinde ayakta kalan yapıların arasında uyanıp, şöyle kendimi sokağa attığım günü hala hatırlıyorum. At arabalarının sokaklardan geçtiği, taşıtlara izin verilmediği eski şehir merkezi, hala o tarihi dokunusu yaşatmayı başarmış doğrusu.