Cunda Adası Gezilecek Yerler
Türkiye’mizin güzel illerinden Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı olan, Balıkesir’e gelenlerin kesinlikle görmesi gereken bir yer Cunda adası gezilecek yerler. Burayı özel kılan tarihi, tekne turları kendine has hediyelik eşyaları ve birbirinden güzel sokakları ile Cunda adası görenleri büyülüyor. Ege de yer alan en büyük 4. Ada olarak kayıtlara geçen Cunda adasının tarihi ise Kurtuluş savaşına dayanıyor. Kurtuluş savaşı esnasında padişahın verdiği ’Yunanlılara teslim olun.’ Emrine karşı gelen Cunda adası ve cesur kumandan Ali Çetinkaya ‘hayır’ diyerek onurlu mücadeleyi başlatıyor. Aynı zaman da Cunda adası Ayvalık çevresinde bulunun 22 adadan yerleşim olan tek ada.
Cunda adası gezilecek yerler tarihi dokular ve birbirinden eğlenceli aktiviteleri ile turist çekmeye devam ediyor. Bu adanın ünü o kadar büyük ki bağlı olduğu Ayvalık’tan bile daha fazla dikkat çekiyor. Böyle bakıldığında bazı insanların Ayvalık’a hatta Balıkesir’e gelme sebepler Cunda adası oluyor. Ada bu anlamda başlı başına oldukça büyük bir gelir kaynağı. Bunun farkında olan belediye ise adanın temizliğine ve gelen turistlerin bu konuda hassas olmasına karşın elinden geleni yapıyor. Cunda adası bunların haricinde nüfus bakımından birçok Rum vatandaşa da ev sahipliği yapıyor. Cunda adası gezilmesi gereken yerler bakımından Bodrum, Alaçatı kadar çok mekana sahip olmasa da kendine has sokakları ve tekne turları ile adından söz ettirmeyi başarıyor. Cunda adasına gelince ne yapılmalı? Ya da ne yapılıyor gibi soruların cevapları ise şöyle;
Ege`de Gezilecek Yerler
AgiosYannis Kilisesine Çıkmak
AgiosYannis Kilisesine Çıkmak
Buraya gelen yerli ve yabancı turistlerin yaptığı ve yapılması gerekenlerden biri AgiosYannis Kilisesine çıkmak oluyor. 17. ve 18. Yüzyıllar da büyük öneme sahip olan kilise şimdilerde ise restorasyona uğramış bir şekilde ziyaretçilerini bekliyor. Yanında ki ufak kafesi ile Cunda adasının harika bir manzarası gören kilisenin konumu ise dikkat çekiyor. Cunda adasının sembolleri olan kilise ve Yel değirmenlerinin hepsi ise bu zamana kadar korunamamış olabiliyor.
Tarihi Yel Değirmeni
Tarihi Yel Değirmeni
Yine AgiosYannis kilisesine yakın bir yerde Cunda adasının sembollerinden olan yel değirmeni ise kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Bu değirmenin işletmesi var. Günün her vakti içine girip ziyaret edebiliyorsunuz. Eski zamanlarda ki tarihi ve o zamanları hissetmek için içerde ki atmosferi tatmanız yetiyor. Cunda adası için özel bir yere sahip olan Yel değirmeni buraya gidenlerin ziyaret etmesi gereken bir yer haline gelmiş durumda.
Taksiyarhis Kilisesi
Taksiyarhis Kilisesi
Taksiyarhis Kilisesi
Canlı tarih olarak adlandırabileceğimiz bu müze haline getirilmiş kilise ise 1873 yılından beri ayakta. 2011 yılında Koç ailesi tarafından restore edilen bu tarihi mekan oldukça fazla insanın dikkatini çekiyor. Bir nevi Rahmi Koç’un devam niteliğinde ki müzelerden biri gibi olan bu yerde ise oyuncaklar antikalar ve eski döneme ait önemli eşyalar bulunuyor. 2014 Yılında tekrar açılan müze şuanda ziyaretçilerine açık ve muhteşem tarihi ile görülmeyi bekliyor.
Tarihi Taş Kahve
Tarihi Taş Kahve
Tarihi Taş Kahve
Tarihi Taş Kahve deyip geçmemek lazım çünkü neredeyse bütün yel değirmenleri ve kiliselerden daha fazla üne sahip olan kahve 150 yıllık geçmişi ile gelenleri büyülüyor. Bu sebep ile sunduğu hizmet üst düzey olan Taş kahve sahil de sıcakta soluklanmak isteyen insanlar için ya da sadece oranın tarihini gözleri ile görmek isteyen insanlar için harika bir durak haline geliyor. Eskiden denize sıfır olan kahvehane olarak kullanılan yer ise şimdilerde daha çok modernize edilmiş durumda.
Ayışığı Manastırı
Ayışığı Manastırı
Ayışığı Manastırı
16.Yüzyıldan kalma tarihi manastır adanın en kuzey bölümünde yer alıyor. Bu da manastıra gitmenin başlı başına zor bir eylem olduğunu gösteriyor. Cunda adası görülecek yerler listesinde ilk sıralarda yer alan manastır her ne kadar görkemli ve güzel olsa da ulaşımı zor bir yerde bulunuyor. Burayı özel kılan sebeplerden birisi ise şuan 1923 te ki haline en uygun şekilde duruyor olması. Bunun sebebi ise 2012 de Suzan Sabancı Dinçer tarafından satın alınıp özellikle 1923 teki haline uyarlanarak restore edilmesini istemiş olması. Bu nedenlerle bile bu manastır hem tarih sevdalılarının hem de güzel bir manzara ile karşılaşmak isteyen insanların gidebileceği bir yer.
Rahibe Okulu
Rahibe Okulu
Rahibe Okulu
Şuan özel mülk olarak kullanılan tarihi 1835 yıllarına dayanan Rahibe Okulu ise bütün ada gibi tarihin yaşayan örneklerinden biri. Adayı gezerken görebileceğiniz bir yer değil. Daha çok tekne turu sırasında gözünüze çarpar da eğer merak ederseniz burası neresi? Diye sorarsanız bilin ki orası Tarihi Rahibe Okulu. Özel mülk olduğu için gezme imkanı bulunmuyor.
Papazın Evi
Bir diğer ismi ile Despot’un evi olarak bilinen köşk Cunda adasında ki Rum evlerinin içinde en dikkat çekicisi oluyor. 1862 yılından beri orada olan köşk ise Cundaya tekneyle gelirken bakıldığında sahilde muhteşem görünüyor. Şu sıralarda herhangi bir şekilde kullanılmayan bina için restore edilip turistik faaliyetlere başlanılması konuşuluyor.
Cunda Sahili
Cunda Sahili
Cunda Sahili
Cunda elbette ki sadece tarihi binalar ile dolu bir yer değil. Burada genç yetişkinler ve gençler içinde eğlenebilecekleri kafeler mevcut. Cunda sahili akşamları hareketli olması ile biliniyor. Sahilin az önce bahsedilen Despot’un evi ile başlaması ve sahil şeridi üzerinde biraz yürüdükten sonra Tarihi taş kahveyi görmeniz uzun sürmüyor. Lokmacılar dondurmacılar kafeler ve daha bir sürü kafe ve takıcı gibi dükkanlar burada iş yapmakta. Gecesi ve gündüzü ayrı güzel olan sahil geceleri çok kalabalık olabiliyor.
Kısaca Cunda adası keyifle gezmeyi bilen insanların gitmeyi sevdiği bir yer. Yalnız başına gelindiğin de bile hem eğlendirip hem de buranın tarihini sonuna kadar yaşayabileceğiniz bir yer olan Cunda adası kesinlikle görülmeyi hak eden bir değer konumunda.