Ayvalık’ın kendine has, özgün bir turizm merkezi olmasındaki en büyük sebeplerden biri şüphesiz tarihi taş evleri. Cunda Adası’nda da yaşam alanlarını oluşturan bu tarihi evler Rum ve Osmanlı mimarisinin izlerini yansıtıyor.
Ayvalık’ı keşfetmek için sokaklarında keyifli bir yolculuğa çıkmak yeterli. Dar sokakları çevreleyen renkli taş Ayvalık evleri, taş evlerin ufak pencerelerinden uçuşan tül perdeler, mutfak pencerelerinin köşelerinde dizilmiş zeytinyağı şişeleri, kapıların üzerinde bulunan figürlü tokmaklar, alınlıklarında bulunan işlemeler Ayvalık ziyaretçilerini farklı bir zaman diliminde, farklı bir dünyada hissettiriyor. Ayvalık evlerinin diğer önemli bir farklılığı da çoğunun sarımsak taşı kullanılarak inşaa edilmiş olması. Gül kurusu rengine hakim olan bu taşlar kolayca işlenebildikleri için ilçede bulunan evlerin neredeyse tümünde gelişmiş taş işlemeciliği örnekleri mevcut. Gün batımında rengi daha belirgin hale gelen sarımsak taşının ana kaynağı ise Ayvalık’ın plajıyla ünlü bölgesi Sarımsaklı’dır. Yüzyıllar önce lav akıntılarının meydana getirdiği sarımsak taşı günümüzde Ayvalık evleri ve Cunda evlerinde vücut buluyor.
Ayvalık koyundaki yerleşime açık tek ada olan Cunda’nın da neredeyse tüm yaşam alanı tarihi yapılardan oluşuyor. Tarihi yapılarla birlikte lüks konaklama seçeneklerinin ve yazlıkların da bulunduğu adada, Arnavut kaldırımlı taş sokaklar, Rum mimari yapısının asırlık örnekleri olan neoklasik taş evler hayranlık uyandırıcı.
Adanın merkezine ulaştığınız anda etrafı çevreleyen tarihi yapılar Cunda’ya hakim olan eşsiz mimari anlayış hakkında fikir edinmenizi sağlıyor. Sahilden üst kısımlara doğru uzanan dar sokaklarda lerlediğinizde ise her adımda eşsiz pek çok yapıyla karşılaşıyorsunuz. Evlerin kapı tokmaklarında bulunan el motifleri, alınlıklarındaki süslemeler, taşıyıcılarında bulunan kadın figürleri oldukça etkileyici. Sahilde yer alan Taş Kahve ise Cunda Adası’nın simge yapısı. Görkemli mimarisi, ferahlatıcı iç mekanı ile Taş Kahve konuklarını yüzyıllar öncesine götürüyor.